Şizofreni, genellikle ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde başlayan, ciddi ve kronik bir beyin hastalığıdır. Halk arasında yanlış bir şekilde ilerleyen yaşlarda ortaya çıktığı düşünülse de, aslında 15-25 yaş arasında belirtiler göstermeye başlar. Şizofreni, beyindeki kimyasal maddelerin iletiminde meydana gelen bozukluklar ve beyindeki yapısal farklılıklardan kaynaklanan bir hastalıktır. Şizofreni iki evrede incelenir: aktif evre (alevlenme) ve pasif evre (iyileşme).

Şizofreni, tedaviye yanıt verse de, beyinde oluşan hasarlar genellikle tamamen iyileşmez. Bu hastalık, bireyin iletişim ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler. Halk arasında şizofreni hastalarının agresif ve çevresine zarar veren kişiler oldukları düşünülse de, bu doğru değildir. Şizofreni hastaları genellikle çevreye zarar vermez ve saldırganlık göstermezler. Yapılan araştırmalara göre, dünya genelinde her yüz kişiden birinde şizofreni görülmektedir. Şizofreni, her toplumda sık rastlanan ve oldukça yaygın görülen bir hastalıktır. Dünya genelinde yaklaşık 65 milyon şizofreni hastası bulunmaktadır ve Türkiye'de bu sayı 600-700 bin arasında değişmektedir. Şizofreni, daha erken yaşlarda görüldüğünde, beyin hasarları da daha fazla olmaktadır. Halk arasında şizofreni genellikle bunama ile karıştırılmaktadır, ancak şizofreni bir bunama hastalığı değildir. Şizofreni, davranış şekillerinde farklılık gösteren bir hastalık olarak bilinir.

Şizofreni hastalığının en belirgin belirtileri arasında şunlar görülmektedir:

Şizofreni hastalığında yukarıda sayılan belirtiler, şizofreni hastalarında hepsi aynı anda görülmeyebilir. Ancak hastada görülen belirtiler, hastalığın diğer şiddetlenme evresinde de aynıdır. Şizofreni hastalığının belirtileri görüldüğünde, gerekli önlemler alınarak hastalığın aktif döneminin engellenmesi gereklidir. Şizofreni hastalığı belirtileri arasında hastanın kendi kendine sesler duyması, insanlardan uzaklaşmak ve kaçmak istemesi, şüpheci olmak, garip düşüncelerde bulunmak gibi belirtiler de görülmektedir.

Şizofreni hastalığını tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmamaktadır. Şizofreni hastalığının tedavisinde birtakım ilaçlar ve psikoterapiler yer almaktadır. Şizofreni tedavisinde özellikle antipsikotik ilaçlar kullanılır. Bu tür ilaçlar hastalığı ortadan kaldırmaz fakat hastalığın önünü keserek hastanın verimini artırır ve yaşama uyumunu düzeltir, hastalığın ilerlemesi ve tekrarlamasını önler. Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar, atipik antipsikotikler, hasta üzerinde bilinen yan etkileri çok tehlikelidir. Bu ilaçlar, kandaki beyaz hücrelerin sayısını çok hızlı düşürdüğünden ciddi yan etkileri bulunmaktadır. Ancak şizofreni tedavisinde kullanılan bu ilaçlar, hastanın çeşitli sesler duymasını ve hayal görmesini engeller. Bu tür ilaçların kısa süreli kullanılması gerekmektedir. İlaçlar bağımlılık yapmaz, ancak ilaçların kullanıldığı dönem mutlaka doktor kontrolünde tutulmalıdır. Şizofreni tedavisinde başka bir yöntem olarak EKT (Elektrokonvulsif Tedavi) kullanılmaktadır. Bu tedavide hastanın başının iki tarafına elektrotlar yerleştirilerek beyindeki elektriksel denge sağlanmaya çalışılır. Son olarak, şizofreni tedavisinde en az 10 kişilik gruplar halinde grup terapisi uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemi ile hastanın iletişiminin artırılması hedeflenmektedir.